3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde gazeteciler Adalet Bakanlığı’nın önündeydi. Basın meslek örgütleri yaptığı ortak açıklamada “Gazetecilere bedel ödettirmekten bir an önce vazgeçilmeli ve bunun sadece gazetecilere değil aynı zamanda demokrasiye de bir bedeli olduğu unutulmamalıdır” denildi
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde basın meslek örgütleri; Avrupa Gazeteciler Birliği, Türkiye Temsilciliği, DİSK Basın-İş, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, Gazeteciler Cemiyeti ve KESK Haber-Sen’in çağrısıyla gazeteciler Adalet Bakanlığı’nın önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP Milletvekili Utku Çakırözer ve DEM Parti Milletvekili Ceylan Akça Cupolo da destek verdi.
Yapılan açıklamada Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğü açısından zor günlerden geçtiği ifade edilirken basın özgürlüğü endeksinde Türkiye’nin daha da gerileyerek 180 ülke içerisinde 159’uncu olması kaydedildi.
Gazeteciler 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Adalet Bakanlığı önünde
“‘Gazetecilik suç değildir’ ve “Özgür basın özgür toplum demektir” demeye devam edeceğiz”https://t.co/9wFPXx1YF5 pic.twitter.com/WdZ91dqixM
— sendika.org (@sendika_org) May 3, 2025
Açıklamda “Haberlere erişim yasaklarının getirildiği, sansürün ve ekonomik cezaların RTÜK ve Basın İlan Kurumu gibi kurumlarla normalleştirildiği, oto sansürün olağan bir hal aldığı, güvencesiz ve sendikasız çalışmanın yaygınlaştığı, açlık ve sefalet ücretleriyle gazetecilerin yaşamaya mecbur bırakıldığı, akreditasyon uygulamalarının yaygınlaştığı günlerden geçiyoruz” ifadeleri kullanılırken “Gazetecilere çeşitli yasal düzenlemelerdeki zorlama gerekçelerle gözaltı ve tutuklamalar yapılmakta; ev hapsi kararları uygulanmaktadır. Türkiye, haberi gözaltına alma ve tutuklu gazeteci ayıbından bir an önce kurtulmalıdır. Tüm bu tablo; biz gazeteciler kadar halkımızın da önemli bir demokrasi problemidir. Yaşadığımız bu tablo halkın haber alma hakkının önüne geçmekte, düşünce ve ifade özgürlüğünün geliştirilmesine engel olmaktadır” denildi. Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Terörle Mücadele Kanunu, Dezenformasyon Kanunu, Siber Güvenlik Yasası gibi bir dizi yasa ile hedef alınan gazetecilik mesleği, bugün etki ajanlığı ve gündemde tartışılan farklı düzenlemeler ile yine hedef alınmaya çalışılmakta ve yeni tutuklamalar ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Adalet Bakanlığı’na ve hükümete sesleniyor ve Anayasal güvence altında olan basın ve ifade özgürlüğüne karşı yasal girişimleri durdurup, demokratik bir rejim için düzenlemeler yapılması çağrısında bulunuyoruz. Gazetecilik mesleği hedef alınmaktan, meslektaşlarımızı “olası suçlu” olarak göstermekten vazgeçilmeli, demokratik rejimlerde olduğu gibi mesleğimizin saygınlığı ifade özgürlüğü ile geri kazandırılmalıdır.
Bugün genç meslektaşlarımız mesleğimizi yapmaktan kaçınmaya başlamışsa bunun ana sebebi önce bu saydığımız anti-demokratik düzenlemeler ve güvencesizliktir. Gazetecilere bedel ödettirmekten bir an önce vazgeçilmeli ve bunun sadece gazetecilere değil aynı zamanda demokrasiye de bir bedeli olduğu unutulmamalıdır.
“Gazetecilik suç değildir” ve “Özgür basın özgür toplum demektir” demeye devam edeceğiz.
Sendika.Org