“Tüketime ara ver, satın alma” çağrıları ile 2 Nisan’da yapılacak bir günlük tüketim boykotu geniş halk kitleleri içerisinde karşılık bulurken sermaye çevreleri de bu çağrılara karşı ön almaya çalışıyor
İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan ve başta AKP sermayesi olmak üzere tüm yandaş şirketleri hedefine alan “boykot” çağrıları artarak devam ediyor. “Tüketime ara ver, satın alma” çağrıları ile 2 Nisan’da yapılacak bir günlük tüketim boykotu geniş halk kitleleri içerisinde karşılık bulurken sermaye çevreleri de bu çağrılara karşı ön almaya çalışıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “boykot” çağrılarına karşı re’sen “Nefret ve Ayrımcılık ile Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçlarından” soruşturma başlatmasının ardından AKP de harekete geçti. Bakanlar tüketim boykotuna karşı peşi sıra kanallara çıkarak hem boykot çağrılarından suç üretmeye çalışıyor hem de seçmenlerine boykotu kırmak için harcama yapma çağrılarında bulunuyor.
Başta sermaye çevreleri olmak üzere AKP’liler yandaş kanallarda canlı yayın sırasına girerek “boykot” çağrılarını itibarsızlaştırmak için son 5 yılda yüzde 260 değer kaybeden “milli ekonominin” çökertilmeye çalışıldığı iddia ediyor.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2 Nisan’da yapılacak olan boykota karşı herkesi alışveriş yapmaya çağırdı. Açıklamada boykotu haksız ticaret ve rekabet unsuru olduğunu ifade etti.
Bolat yaptığı açıklamada boykot çağrılarını ekonomiye dönük sabotaj olarak değerlendirirken “Eğer bugün, yarın, öbür gün ya da birkaç gün sonra yapacağınız alışveriş planınız varsa mutlaka 2 Nisan günü alışverişinizi, ticaretinizi yapmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Bolat, boykot çağrıları nedeniyle maddi kayba uğrayanların borçlar hukuku kapsamında tazminat davası açabileceklerini iddia etti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç katıldığı televizyon programında konuştu. Tunç konuşmasında savcılığın başlattığı soruşturmayı hatırlatarak eylem ve protestoları soruşturmanın esasını gölgelemeye yönelik davranış olarak ifade etti. Tunç, “Boykot çağrısı özellikle ekonomiye yönelik organize bir saldırı, bir karalama kampanyası, bu ülkenin yerli ve milli markalarına yönelik bir linç girişimi” ifadelerini kullanarak hukuken kabul edilemez olduğunu savundu. Yılmaz Tunç, halka güvendiğini ve halkın boykota itibar etmeyeceğini düşünürken boykot çağrısının boşa çıkacağını iddia etti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan’dan “boykot çağrıları”na tepki göstererek “Sorumsuz çağrılarıyla emekçilerimizin, istihdam oluşturan girişimcilerimizin ve sanayicilerimizin ekmeğiyle, helal kazancıyla oynamaya çalışanlar asla amacına ulaşamayacaktır” ifadelerini kullandı. Ayrıca Işıkhan boykotun çalışanın ekmeğiyle oynamak ve milli ekonomiyi çökertmek olduğunu iddia etti.
ASKON Genel Başkanı Aydın’dan, “boykot” çağrılarına ilişkin yaptığı açıklamada “İnsanları sokaklara döküp karşı karşıya getirerek, ülkemizin ve milletimizin refahı için gece gündüz çabalayan üreticilerimizi hedef alarak süreci yürütemezsiniz” dedi.
TESK Genel Başkanı Palandöken açıklama yaparak “Bu ekonomik zorlukta müşterisine hizmet etmeye çalışan esnaf ve sanatkara destek olunmalı ve ticaret durdurulmamalı” ifadelerini kullandı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Üreten, istihdam sağlayan, yatırım yapan şirketlerin hedef haline getirilmesi ve boykot yanlış. Şirketlerimiz siyasi tartışmaların dışında tutulmalı”dedi.
İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Topuz “boykot” açıklamasında “Vatandaşlarımız yerli markalarına sahip çıkınca, bu kez tüm ticareti engellemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı
Sendika.Org