DEM Parti milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in cenazesi, hastaneden alındı. Önder için önce Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) anma programı düzenlenecek. Ardından, ikindi namazına müteakip Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde cenaze namazı kılınacak. Önder’in cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek
Çoklu organ yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanede dün yaşamını yitiren DEM Parti milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in cenazesi, hastaneden alındı.
Yoğun bakım ünitesinde 18 gündür sürdürülen tedavisine rağmen kurtarılamayan Önder için bugün İstanbul’da veda töreni düzenlenecek. Saat 11.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) anma programı düzenlenecek. Ardından, ikindi namazına müteakip Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde cenaze namazı kılınacak. Önder’in cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Anma programına yakınları, sevenleri, siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri, Barış Anneleri, sinema dünyasından oyuncu, yönetmen, senaristler ve çok sayıda kişi katıldı. Atatürk Kültür Merkezi doldu, taştı. Salona giremeyenler de AKM önünde bekleyişini sürdürüyor.
Yapılan konuşmalarda Sırrı Süreyya Önder’in barış mücadelesi hatırlatılırken salonda gözyaşları alkışlara karıştı. Sırrı Süreyya Önder için hazırlanan sinevizyon gösterimi de yine alkış ve gözyaşlarıyla izlendi.
Kızı Ceren Önder Kandemir, babası Önder için yazdığı mektubu okumakta zorlandığı sırada salondan “Eğme başını öne, artık biz senin aileniz” sesleri yükseldi.
Kandemir’in mektubunun ardından DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, yönetmen ve senarist Levent Kazak, Berkun Oya da konuştu.
Barış Anneleri adına bir konuşma yapıldı konuşmanın ardından Abdullah Öcalan’ın Sırrı Süreyya Önder için gönderdiği mesaj okundu.
7 Temmuz 1962’de Adıyaman’da Türkmen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Ziya Önder, berberlik yapmasının yanı sıra, 1960’lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) Adıyaman teşkilatının kurucuları arasında yer alıyor ve il başkanlığı görevini üstleniyordu. Önder, henüz 8 yaşındayken babasını kaybedince annesi Zeliha ve dört kardeşiyle birlikte dedesinin yanına taşındı. Geçim sıkıntısı nedeniyle küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başladı; fotoğrafçı çırağı olarak ailesine katkı sağladı. Ancak bu gelir yeterli olmadığından 16 yaşından sonra Sıtma Savaş ve İlaçlama Teşkilâtı’nda işçi olarak görev yaptı. Milliyetçi Cephe Hükümeti döneminde işsiz kaldı.
Lise eğitimini Adıyaman’da tamamlayan Önder, ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne kaydoldu. Ancak ikinci sınıftayken 12 Eylül 1980 Darbesi nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kaldı ve gözaltına alındı. Yargılama sonucunda 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Gençlik yıllarının yedi yılını Mamak, Ulucanlar ve Haymana cezaevlerinde geçirdi. Bu süreçte işkence gördü ve açlık grevlerine katıldı. 105 gün boyunca Ankara Derin Araştırma Laboratuvarı’nda (DAL) tutuldu.
1987’de cezaevinden tahliye olduktan sonra yaşamını sürdürebilmek için Türkiye’de ve yurt dışında farklı işlerde çalıştı. Mevsimlik tarım işçiliği, lastik tamirciliği, inşaat işçiliği ve uzun yol kamyon şoförlüğü gibi çeşitli işlerde emek verdi.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku içinde katıldığı 2011 genel seçimlerinde, İstanbul 2. bölgeden milletvekili seçildi. 2014 yerel seçimlerinde HDP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu. Haziran 2015 Genel Seçimlerinde ve Kasım 2015 Genel Seçimlerinde Ankara 1. bölgeden milletvekili seçildi. 2023 Genel Seçimlerinde DEM Parti’den İstanbul milletvekili seçildi.
Önder hafızalara Gezi direnişinin başlangıcında iş makineleri önündeki tavrıyla hafızalara kazındı. Gezi Parkı’nda ağaçları kesmek üzere gelen iş makinelerinin önüne geçen Önder, “Buradaki ağaçların da vekiliyim” sözleriyle hatırlanıyor.
1978 yılında Adıyaman Lisesi öğrencisiyken Maraş Katliamı’nı protesto amacıyla düzenlenen bir gösteriye katıldığı için ilk kez gözaltına alınan Sırrı Süreyya Önder, sonrasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanarak başkente yerleşti. Ancak 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından yeniden tutuklandı. Gözaltında iki ay boyunca ağır işkenceye maruz kalan Önder, daha sonra Mamak Cezaevi’ne sevk edildi ve burada yedi yıl hapis yattı.
4 Kasım 2016 tarihinde, HDP’ye yönelik gerçekleşen operasyonlar kapsamında Türkiye siyasetinde ciddi bir kırılma yaşandı. OHAL koşullarında gerçekleştirilen bu siyasi müdahaleyle, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere çok sayıda milletvekili ve Kürt siyasetçi tutuklandı. Bu süreçte Sırrı Süreyya Önder hakkında da “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açıldı. Önder, 6 Aralık 2018’de tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaklaşık 10 ay cezaevinde kaldıktan sonra, 4 Ekim 2019 tarihinde tahliye edildi.
Hapishane koşulları sağlığını önemli ölçüde etkiledi.
Önder, 2006 yılında büyük ilgi gören ve otobiyografik öğeler taşıyan Beynelmilel filminin senaryosunu kaleme aldı. Aynı zamanda filmin yönetmen kadrosunda yer aldı ve oyuncu olarak da projede rol aldı. 2008 yapımı O… Çocukları filminin de senaryosunu yazan Önder, sinema kariyerinde Emret Komutanım, Sis ve Gece, Ada: Zombilerin Düğünü, F Tipi Film, Ejder Kapanı, Mar, Düğün Dernek ve Yeraltı gibi birçok yapımda senaristlik, yönetmenlik, senaryo danışmanlığı ve oyunculuk gibi farklı roller üstlendi.
Önder 2013-2015 yılları arasında yürütülen “çözüm süreci”nin etkin figürleri arasındaydı. Önder, İmralı’da Abdullah Öcalan ve Kandil’de PKK ile yürütülen çözüm süreci görüşmelerinde aktif rol aldı. 2013 yılında Diyarbakır’daki tarihi Newroz kutlamalarında, Abdullah Öcalan’ın “Silahlı unsurlarımız sınır ötesine çekilsin” mesajını içeren mektubunun Türkçesini kamuoyuna okuyan isimdi. Bu açıklama, çözüm sürecinde önemli bir dönüm noktası olarak kayda geçti.
10 yıl sonra yeniden başlatılan diyalogda Önder yine sürece aktif olarak katıldı. DEM Parti’nin İmralı heyetinde yer aldı ve Abdullah Öcalan’la görüşmelere katıldı.
Sendika.Org