FNV kortejinde işçi ve emekçiler çeşitli döviz ve pankartlarıyla, sloganlarla taleplerini haykırdı. Ulusal ve uluslararası çeşitli parti, örgüt ve kurumlar alanda flamalarıyla etkin bir şekilde yer aldı. Yürüyüş güzergahı boyunca sloganlar canlı bir şekilde atıldı. Yürüyüş caddelerdeki apartmanların pencereleri ve balkonlarından çeşitli sloganlarla selamlandı
Bu yıl 1 Mayıs’ın gündemini dayanışma çağrısı oluşturdu. Bu, dünyada yaşanan olayların insanlar üzerindeki etkisinin sonuçlarıdır. Giderek umutları tükenen insanlar, kendi gelecekleri için kendi güçlerine olan inançlarını yeniden kazanmaya başladı. Yani yüzlerini doğru bir yöne çevirmeye başladı. 1 Mayıs’lar her geçen yıl politik anlamda ülkede ve dünyada yaşanan olaylara karşı işçi ve emekçilerin kendi duygu, özlem ve taleplerinin kitlesel bir biçimde haykırdıkları, düzenin politik kurumlarına duyurmaya çalıştıkları bir biçim almaya başladı.
Bu çok basitmiş gibi görünse de aslında bir sınıfın başka bir sınıfa, kendi hayal ve özlem duyduğu bir dünyayı yansıtmasıdır. Bu yıl Hollanda’da işçi ve emekçiler yaşanan olaylar karşısında dayanışmanın gereklerini, olmazsa olmazını ifade ettiler. FNV sendikası internet sitesinde 1 Mayıs’a çağrı yaptı. Örgütlü olduğu işyerlerinde 1 Mayıs’ı işledi. Dünyada işçi ve emekçi haklarına olan saldırının kabul edilemez olduğunu, bunu durdurmanın tek yolu ve tek gücün uluslararası dayanışmanın ete kemiğe büründürülmesi olduğunu tartıştı. Bu doğrultuda 1 Mayıs’a hazırlandı. Dünyanın en zengin kıtası ve gelişmişliği ile 1 Mayıs’ın resmi olarak tatil günü olmayan bu coğrafyada iki ülkeden birinin Hollanda olduğunu da unutmayalım!
Hollanda’da 1 Mayıs’ı yasal olarak kutlamak her zaman mümkündü. Ama sadece izin verilen sınırlar içinde. Gerekli mercilere başvurulduğunda gösteri ve kutlamalar için sorun yoktur. Yıllardır 1 Mayıs, ülkede ve değişik ülkelerin sol örgüt, parti ve kurumları tarafından kutlanmaktadır. Resmi tatil günü olmadığı için çalışma saati bitiminde, mesai saati sona erdiğinde kutlamalar yapılırdı. Hollanda burjuvazisi, çizdiği çerçevenin dışına çıkıldığında nasıl da katil ve barbar yüzünü gösterdiğini tarih yazdı.
Sendikalar ve emek örgütleri kutlamanın dışındaydı. 2015’te, biz metal sektörü kadro üyeleri kongresinde alınan bir kararla 1 Mayıs’ı FNV sendikası sahiplendi. Başta işçi ve emekçiler olmak üzere diğer sendika ve kurumlara kutlama çağrısı yapıldı. O kongrede alınan karar delegeler tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Alkışlar eşliğinde tarihsel bir sorumluluğun altına imza atıldı. İlk kez bir emek örgütü, işçi sınıfının 1 Mayıs’ını sahiplendi ve çağrı karşılık buldu. Binlerce emekçi 1 Mayıs’a katılarak yürüdü. Merkezi kutlamanın yanında diğer şehirlerde de sendika, politik parti ve örgütler kutlamalar düzenliyor. 1 Mayıs’ın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğu vurgularıyla etkinlikler düzenleniyor.
FNV sendikası, üyelerine yönelik çağrı yaparak 1 Mayıs programını web sitesinden yayımladı. Şehir ve bölgelerden gelecekler 1 Mayıs’a katılacaklarını bildirdi. Sendika, şehir ve bölgelerde otobüslerin kalkış saatlerini ve yerlerini yayımladı. Kişilerin bildirimi üzerine özel bilgiler e-posta üzerinden üyelere iletildi. Katılan üyeler, aile fertleri ve katılımcıların sayısal bildirim ile otobüsler ayarlandı. Büyük bir coşkuyla bölgelerden işçiler ve emekçiler 1 Mayıs 2025’te Museumplein, Amsterdam’a taşındı. Saat 13.30’da meydanda toplanma başladı.
Otobüslerle gelen işçi ve emekçiler alanda inerken beraber getirdikleri pankart ve dövizlere polis, kişilerin dış görünümüne bakarak müdahale etti. FNV sorumluları buna müsaade etmedi. Polis toplanma alanında kontrolü artırarak açılan bazı görsel materyallere müdahale etti, örneğin Filistin-Gazze ile ilgili açılan pankartlara el koydu. FNV sendikasının gösterdiği tepkiyle polis, istediğini elde etmenin de rahatlığıyla kitlenin dışına çıktı. İşçiler, otobüslerde polisin şüphelendiği kişilerin malzemelerine bakmasına karşı çıkıp dayanışmacı ruhunu kararlılıkla gösterdi. Bir kez daha tekrar edelim; burjuvazinin özgürlük ve adaleti, kendi ve dostlarının çıkarlarına dokunulmadığı sürecedir. Burjuvazinin demokrasi ve özgürlük anlayışı, kendi otorite ve çıkarları hedef alınmayıncaya kadardır. Açıkçası, bu düzenin sömürü ve gerici çarkına karşı çıkıldığı an, saldırı ve hedef tahtasına girilir.
FNV sendikasının kurduğu bilgilendirme ve içecek stantları, katılımcılara en etkin biçimde hizmete sunuldu. Oldukça güzel bir hava vardı. 27 derece, güneşli, sıcak bir havaydı. Saat 14.15’te kitle kortej oluşturarak harekete geçti. FNV kortejinde işçi ve emekçiler çeşitli döviz ve pankartlarıyla, sloganlarla taleplerini haykırdı. Ulusal ve uluslararası çeşitli parti, örgüt ve kurumlar alanda flamalarıyla etkin bir şekilde yer aldı. Yürüyüş güzergahı boyunca sloganlar canlı bir şekilde atıldı. Yürüyüş caddelerdeki apartmanların pencereleri ve balkonlarından çeşitli sloganlarla selamlandı. Polis, geçen yıllara göre daha fazla güvenlik önlemi almıştı.
15 km yüründükten sonra saat 16.00’da Martin Luther King Parkı’na gelindi. FNV sendikası, geçen yıllarda olduğu gibi büyük sahne, yiyecek, içecek ve diğer bütün ihtiyaçlar için gerekli organizasyonu yapmıştı ve sorunsuz etkinlik hız kesmeden devam ediyordu. Alanda çeşitli atölyeler hazırlanmıştı. İşkollarının konularla ilgili bilgilendirme ve tartışma programları ilgiyle izleniyordu. Stantlar oldukça aktifti ve bilgiler sunarak ilgi çekiyordu. Büyük sahnede 1 Mayıs’ın önemi ve içeriğiyle ilgili kısa konuşmalar yapıldı. FNV sendikası adına bir yetkili, sendikal hareketin dünü, bugünü ve yarını ile ilgili tok bir konuşma yaptı. Uluslararası dayanışmanın önemine değindi. Ülkede ve dünyada yaşanan sorunlara işaret etti. Bu sorunlara karşı birlik, mücadele ve dayanışma sağlanırsa ancak kazanabileceğimiz belirtildi. Ardından çeşitli işkollarından işçiler sahneye çağrıldı. Planlandığı gibi her katılımcı, kendi işkolunun durumunu anlattı. Daha sonra kişiler gündemle ilgili seslerini duyurdu. Ardından müzik ve çeşitli aktivitelerle coşkulu bir şekilde 9000 işçi ve emekçinin katılımıyla saat 19.00’da etkinlik sona erdi. Bölgelerden gelen otobüslerle işçiler ve emekçiler geri döndü.
13 Şubat 2025 ve 31 Mart 2025 olmak üzere iki genel grev gerçekleştirildi. Oldukça katılımlı ve coşkulu geçmişti. 29 Nisan 2025’te üçüncü genel grev gerçekleşti. Demiryolları dışında -onda da kısmi ölçekte- yoğun bir katılım sağlandı. 1 Mayıs 2025, ülkede canlı bir havada geçti ve birçok yerde dev gösterilere dönüştü. ABVV sendikasının kortejlerinde “Herkes sayıyor, sadece 1 Mayıs’ta değil, her gün mücadele…” Pankart ve sloganları dikkat çekici şekilde basına yansıdı. İşçi ve emekçiler, komşu ülkede yaşanan gelişmelere kayıtsız kalmıyor. Birbirlerinden öğreniyorlar. (Belçika ile ilgili geniş bilgiyi başka bir yazımda okuyucularla paylaşacağım.)
İşçi ve emekçiler, birlik, mücadele ve dayanışma ruhuna uygun hareket etmedikçe ne kazanılmış hakları koruyabilirler ne de yeni haklar kazanabilirler. Acil görev, politik bir işçi hareketi yaratmaktır. Savaş çığırtkanlığı yapan burjuvazi, işçi ve emekçileri bu kirli emellerine ortak edecektir. Bu konuda Birinci ve İkinci Dünya Savaşı örneklerle doludur. İşçi sınıfı için, bir sınıf olarak tarih sahnesinde yerini almanın tam zamanıdır… Biz işçiler sabırlıyız, ama sabrın da bir sınırı vardır…
* Ali Solmaz, FNV-DAF İşyeri İşçi Temsilcisi
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.