Irak’ta hala 4 bin ABD askerinin kaldığı iki büyük askerî üs var. En az 40 bin paralı asker ve yeni eklenen 16 bin çalışanı ile birlikte Yeşil Bölge’de yer alan devasa ABD elçiliği de hala orada Kameralar son ABD birliklerinin Irak’ın dışına çekildiklerini gösteriyor. Savaş bitti ve tüm ABD askerleri sözüm ona Irak’tan çekiliyorlar. Hayır, […]
Irak’ta hala 4 bin ABD askerinin kaldığı iki büyük askerî üs var. En az 40 bin paralı asker ve yeni eklenen 16 bin çalışanı ile birlikte Yeşil Bölge’de yer alan devasa ABD elçiliği de hala orada
Kameralar son ABD birliklerinin Irak’ın dışına çekildiklerini gösteriyor. Savaş bitti ve tüm ABD askerleri sözüm ona Irak’tan çekiliyorlar.
Hayır, savaş bitmedi! Her şey bir tarafa, bir kere Irak’ta 4 bin ABD askerinin kaldığı iki büyük askerî üs bulunuyor. Bunlara şimdilik Dışişleri Bakanlığı’nın “çalışanları” deniyor. Irak ordusunda “eğitmen” ve “danışman” olarak görev yapacak şekilde bir “Güvenlik İşbirliği Ofisi” asker ve sivil personeliyle birlikte kurulmuş vaziyette. Irak’ta en az 40 bin kadar, ABD devletince kiralanmış ve maaş bağlanmış paralı asker bulunuyor. Yeşil Bölge’de (Green Zone) bulunan devasa ABD elçiliği, eklenen 16 bin çalışanı ile birlikte daha da genişletildi. Yakın bir zaman öncesinde Kuzey Irak’ta ABD’nin iki yeni “ileri karakolu” kuruldu. Kuveyt’te ABD birlikleri garnizonu bulunuyor. ABD’nin Beşinci Filo’su uçak gemileri ile birlikte Basra Körfezi’nde konumlanmış durumda. Geçen yıl, saldırı roketlerinin fırlatıldığı yine aynı ABD hava üsleri bölgede, ABD işbirlikçisi ülkelerde, faaliyet göstermeye devam ediyor. Aralarında, bugün Irak ordusunun bir parçasına dönüştürülmüş Şiî milislerinin de bulunduğu kimi mezhepçi milisler bugün hâlâ silahlı. Ve bu, sivil nüfus için sürekli bir tehdit demek. Bu milislerin silah ve paralarının ABD’den geldiği bilinen bir gerçek.
Hayır, bu savaş bitti denemez! ABD, Irak petrolünün denetimini sağlamak için sadece askerî araçlarının yerini değiştirdi. Zaten savaşın altta yatan asıl nedeni petrol değil miydi? Kitle imha silahları olamazdı, çünkü böyle bir şey yoktu. Irak’ın nükleer silah faaliyetleri de değildi, çünkü bu da yoktu. Irak’ın 11 Eylül saldırılarındaki bağlantısı hiç olamazdı, çünkü böyle bir bağlantı yoktu ve sebep Irak’a demokrasi götürmek de değildi. Bunun yerine ABD, Irak’a, bugün hâlâ sürmekte olan bir iç savaş getirdi. Petrol -benzer şekilde bugün, diğer başka emellerle Irak’ın devam etmekte olan işgalinin arkasında yatan nedende olduğu gibi-, bu savaşın ardındaki asıl nedendi.
Savaş öncesinde Irak kendi petrol yataklarını kendisi kontrol ediyor ve işletiyordu. Bugün Exxon Mobil, Shell, BP ve ENI gibi şirketler en önemli petrol tesislerini işletmekte ve petrolü çıkarmakta. Ayrıca Halliburton ve Baker Hughes gibi iki ABD şirketi bu petrol yataklarında faaliyet yürütmekte.
ABD, Irak petrollerinden gelen kârı ulusaşırı şirketlerin eline geçirmek için bu işgali başlattı. İşte emperyalizm, bu ve diğer başka emelleriyle birlikte, Irak işgalini sürdürüyor!
Hem Bush hem de Obama bizlere yalan söyledi. Bu savaş -nasıl sürdüğü çok önemli değil-, ABD’nin Vietnam savaşında olduğu gibi insanların hafızalarında ve aldıkları yaralarda kuşaklar boyunca yaşamaya devam edecek. Bu savaşta yüz binlerce Iraklı öldü. Diğer yüz binlercesi ve daha da fazlası hem yaralandı hem de kalıcı sakatlıklardan muzdarip durumda. Milyonlarca Iraklı evlerinden, yurtlarından edildi ve bugün hâlâ başka ülkelerde yaşamaktalar. ABD’nin bombalamaları ile yerle bir edilmiş, ülke nüfusunun gereksinim duyduğu temel hizmetler çok zor işliyor. Elektrik çok seyrek var, temiz su ise tam bir hayal. Bu savaşın etkileri Irak halkı için kısa bir zamanda sona erecek gibi gözükmüyor. Ayrıca gerek savaşta canını kaybederek gerekse de savaş sonrası intiharla hayatına son vererek olsun, sevdiklerini ve yakınlarını kaybetmiş 7 bin Amerikalı aile için de aynı şey geçerli. Bu savaş, ülkelerine sakatlanarak geri dönen 600 binden fazla ABD askeri için de bitmeyecek.
Savaş sonrasında -genellikle Iraklı sivillere karşı yürütülmüş savaştı bu- ülkelerine geri dönen yüz binlerce asker, kendilerini hiç bırakmayacak travmatik bozukluklar ve diğer başka psikolojik bozukluklarla yaşamak zorunda.
İşte bunlar ABD’nin başka halklara karşı yürüttüğü savaşlarının sonuçları…
Burada bizleri sömüren aynı ulusaşırı şirketler, başka halklara karşı yürüttükleri savaşlarına bizleri de katmaya çalışıyorlar. Ve yine aynı hükümet bu şirketlere her iki savaşı (Irak ve Afganistan -ç.n.) yürütmelerine yardımcı oluyor.
Bugün pek çoğumuz, bu sınıf güçlerinin ve onların hükümetlerinin; yaşam standartlarımızı düşürmeleri, kamu hizmetlerini yerle bir etmeleri, sosyal hizmetleri yok edip devlet okullarını ortadan kaldırmaları karşısında öfke doluyuz.
Öfkeli olmalıyız! Bu aynı sınıf burada bizlere de aynı savaşı yürütüyor. Ama buradaki savaş, onların tüm dünya çapında yürüttükleri savaşın sadece bir parçası. Bu her iki savaş karşısında öfkeli olmalı ve bunların her birine karşı ayağa kalkmalıyız.
9 Ocak 2012, sayı no: 907
* The Spark
ABD’de iki haftada bir yayınlanan Troçkist bir gazete
[the-spark.net’teki İngilizce orijinalinden Gencer Çakır tarafından 5deniz.net (Sendika.Org) için çevrilmiştir]