On yıllardır, tarihi Filistin’de iki-devletli çözümü temin etmeye dönük çabalar Filistinlilere ve İsrailli Yahudilere adalet ve barış sağlamada ya da onlara doğru samimi bir sürece önayak olmakta başarısız oldu. İki-devletli çözüm, mevcut fiziki ve siyasi gerçeklikleri yok sayıyor ve bir tarafta sömürülen ve işgal altında olan halk ve diğer tarafta sömüren ve askeri işgalci devlet […]
On yıllardır, tarihi Filistin’de iki-devletli çözümü temin etmeye dönük çabalar Filistinlilere ve İsrailli Yahudilere adalet ve barış sağlamada ya da onlara doğru samimi bir sürece önayak olmakta başarısız oldu.
İki-devletli çözüm, mevcut fiziki ve siyasi gerçeklikleri yok sayıyor ve bir tarafta sömürülen ve işgal altında olan halk ve diğer tarafta sömüren ve askeri işgalci devlet arasında güç ve ahlaki iddialar [yönünden] yanlış verileri varsayıyor. Bunu, 1948 sınırlarında ve diasporadaki Filistinlilerin haklarını inkâr ederken 1967’de işgal edilen alanlarda yaşayan Filistinliler’e bağışlanan sınırlı ulusal haklar tanıyan adaletsiz önermeler göstermiştir. Bu nedenle iki-devletli çözüm, İsrail’in Filistinli vatandaşlarını Yahudileri siyasi, sosyal, kültürel ve anayasal olarak kayıran kanunlar koyarak [Filistinlilerin] haklarını reddeden ırkçı bir devlet altında, kendi anavatanlarında kalıcı bir ikinci sınıf statüye mahkum etti. Üstelik iki-devletli çözüm, uluslararası [düzlemde] kabul edilen Filistinli mültecilerin dönüş hakkını da tanımıyor.
İki-devletli çözüm, yerleşimsel ve ekonomik olarak sürekli birleşik olmuş bir toprak üzerinde eşitsiz tecrit politikasını garantiye alıyor ve düzenliyor. İki-devletli çözümü hayata geçirmek için bütün uluslar arası çabalar Filistin devletinin yaşayabilir olmadığı ve Filistinli ve İsrailli Yahudilerin ayrı devletlerde bağımsızlığının herhangi bir adil çözümün özü olan tanıma, tazmin etme ve temel adaletsizlikleri çözemeyeceği gerçeğini gizleyemez.
Bu katı gerçeklerin ışığında, bizlere sadece ve böylece açıklayacağımız ilkelere dayanan sürekli barış sunan demokratik bir çözüm taahhüdümüzü beyan ediyoruz;
• Filistin’in tarihsel toprakları, dini, etnisitesi, ulusal kökeni ya da mevcut vatandaşlığı ne olursa olsun, 1948’den bu yana kovulan ve sürgün edilen ve üzerinde yaşayan herkese aittir;
• Herhangi bir hükümet sistemi, bütün vatandaşlar için sivil, siyasi, sosyal ve kültürel haklarda eşitlik prensibinin üzerine kurulmalı. İktidar, kimliklerinin çeşitliliği dahilinde bütün halk adına katı tarafsızlıkla hareket etmeli;
• Devlet öncesi ve sonrası dönemdeki Siyonist sömürgeciliğin tahripkar etkileri, bütün yasaların lağvedilmesi, etnik, dini ya da ulusal köken temellerinde ayrımcılık yapan bütün politikalar, hareketler ve askeri ve sivil kontrol sisteminin sona erdirilmesini içerecek biçimde bir an önce düzeltilmeli;
• Toplumun farklı dinleri, dilbilimsel ve kültürel gelenekleri ve ulusal görenekleri içeren karmaşık karakterinin tanınması;
• Bir etnik ya da dini grubun haklarını bir diğeri üzerinde tutmayacak ve devleti bütün örgütlü dinlerden ayrı tutmayı gözetecek ayrımcı olmayan bir devletin yaratılması;
• Adalet için temel bir gereksinim ve eşitliğe saygının bir göstergesi olarak Birleşmiş Milletler Karar 194’e uygun biçimde Filistinli mültecilerin Dönüş Hakkı uygulanması;
• Şeffaf ve ayrımcı olmayan bir göçmen politikası oluşturulması;
• Yeni demokratik devletin içindeki muhtelif toplulukların ve dışındaki saygın dost toplumların arasındaki tarihsel bağların tanınması;
• Böyle bir çözümün kesin sınırlarını hesaplarken, tarihsel olarak karar alma [sürecinden] dışlanmış olan – özellikle Filistinli diaspora ve mülteciler ile İsrail içindeki Filistinlilerin-merkezi bir rol oynaması;
• Adalet ve barış için yasal ve geleneksel çatıların kurulması;
• Adalet ve özgürleşme için verilen mücadeleye hedefin açık, zorlayıcı ve ahlaki bir vizyonu eşlik etmeli – içinde bir inancı paylaşan bütün insanların eşitlik içinde kendileri ve diğerleri için geleceği görebildiği bir çözüm. Bir bilril, demokratik bir çözüm sağlayabilmek ve gerçekleştirebilmek için mümkün olan en geniş tartışma, araştırma ve hareket için çağrıda bulunuyoruz.
Madrid ve Londra, 2007
Yazanlar:
Ali Abunimah, Chicago
Naseer Aruri, North Dartmouth, Massachusetts
Omar Barghouti, Jerusalem
Oren Ben-Dor, Londra
George Bisharat, San Francisco
Haim Bresheeth, Londra
Jonathan Cook, Nazareth
Ghazi Falah, Akron, Ohio
Leila Farsakh, Boston
Islah Jad, Ramallah
Joseph Massad, New York
Ilan Pappe, Totnes, İngiltere
Carlos Prieto del Campo, Madrid
Nadim Rouhana, Haifa
Londra Tek-devlet Grubu
Onaylayanlar:
Nahla Abdo, Ottawa
Rabab Abdul Hadi, San Francisco
Suleiman Abu-Sharkh, Southampton, İngiltere
Tariq Ali, Londra
Samir Amin, Dakar
Gabriel Ash, Geneva, İsviçre
Mona Baker, Manchester, İngiltere
James Bowen, Cork, irlanda
Daniel Boyarin, Berkeley
Lenni Brenner, New York
Eitan Bronstein, Tel Aviv
Michael Chanan, Londra
Lawrence Davidson, West Chester, Pennsylvania
Uri Davis, Sakhnin
Raymond Deane, Dublin
Angelo D’Orsi, Turin
Haidar Eid, Gazze
Samera Esmeir, Berkeley
Claudine Faehndrich, Neuchatel, İsviçre
Arjan El Fassed, Utrecht
As’ad Ghanem, Haifa
Jess Ghannam, San Francisco
Ramon Grosfoguel, Berkeley
Laila al-Haddad, Gazze
Haifa Hammami, Londra
Alan Hart, Canterbury
Jamil Hilal, Ramallah
Isabelle Humphries, Cambridge, İngiltere
Salma Jayyusi, Boston
Claudia Karas, Frankfurt
Ghada Karmi, Londra
Hazem Kawasmi, Ramallah
Joel Kovel, New York
Ronit Lentin, Dublin, İrlanda
Malcolm Levitt, Southampton, İngiltere
Yosefa Loshitzky, Londra
Saree Makdisi, Los Angeles
Nur Masalha, Londra
Ugo Mattei, Turin
Sabine Matthes, Münih
Walter Mignolo, Raleigh-Durham
Yonat Nitzan-Green, Winchester,İngiltere
Gian Paolo Calchi Novati, Pavia, İtalya
Kathleen O’Connell, Belfast
Rajaa Zoa’bi O’mari, Haifa
One Democratic State Group, Gazze
Gabriel Piterberg, Los Angeles
Claudia Prestel, Leicester
Mazin Qumsiyeh, New Haven
Michael Rosen, Londra
Emir Sader, Buenos Aires/Rio de Janeiro
Guenter Schenk, Strasburg
Jules Townshend, Manchester, İngiltere
Danilo Zolo, Floransa
* Bu açıklama, katılımcılar tarafından tek-devletli çözüm üzerine 2007 Temmuz’unda yapılan Madrid toplantısı ve 2007 Kasım’ında yapılan Londra Konferansı’ndaki katılımcılar tarafından yayınlanmıştır. Her katılımcı bu açıklamayı kişisel olarak yazmış/onaylamıştır.
[Electronic Intifada’daki İngilizce orijinalinden Soner Torlak tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]