Gazze’de son birkaç gündür yaşanan olaylar Batı’da bir darbe olarak tanımlandı. On sekiz ay önce, Hamas Partimiz Filistin parlamento seçimlerini kazanıp Başbakan İsmail Haniye liderliğinde iktidara geldi ama gerçek iktidarı mağlup parti El Fetih’in elinden asla devralamadı. Filistin lideri Mahmut Abbas, Parlamento’daki pek çok seçilmiş üyemiz İsrail hapishanelerinde çürürken, şimdi Fetih’i iktidara geri getirerek, galip Hamas hükümetinin yerine kendisinin olan bir tanesini koymaya çalışıyor. Gerçek darbe budur.

Hamas, 2006’daki genel seçimleri kazandığı günden beri, Fetih’e güçleri birleştirme ve bir birlik hükümeti kurma şansını sundu. Hamas’ın barış platformunu anlatmak için uluslararası topluma seslenmeye çalıştı. Farklılıklarımızı çözüme kavuşturacağımız ılımlı bir atmosfer yaratabilmek için İsrail’le on yıllık bir ateşkese gitmeyi sürekli olarak önerdi. Hatta Hamas, koşulları normalleştirmeye yönelik bir çaba içinde 18 aylık tek taraflı bir ateşkese gitmeye razı oldu. Son birkaç günün yayınlarında bu noktaların hiçbirine rastlanmıyor.

Batı’daki pek çok insana, Gazze’deki ve Batı Şeria’daki kargaşanın, Hamas’a saldırmak ve bizi hükümetten atmak isteyen Fetih muhalefetinin unsurlarını silahlandırmaya yönelik Amerikan ve İsrail politikası tarafından körüklendiği de gösterilmiyor. Gazze sokaklarındaki bütün halkımızın güvenliğini sağlamaya çalışmak için son ana kadar müzakere ederek; bir birlik hükümetine girerek, hatta kabinedeki kilit konumları onların taleplerine ve uluslararası taleplere teslim ederek 18 ay boyunca Fetih’le birlikte var olmanın yollarını bulmaya çalıştık.

Maalesef, Fetih’teki tüm yöneticilerin iyi niyetle müzakere etmediği açığa çıktı. Geçen hafta Bay Haniye’nin hayatına yönelik saldırılar oldu ve nihayet, hukuku ve düzeni kurmak ve politik istikrarı sağlamak için çok tehlikeli bir durumun kontrolünü ele almak için çabalamaya zorlandık.

Gazze sokakları şimdi uzun zamandır ilk defa dingin. Bazı uyuşturucu satıcılarını ve silahlı çeteleri silahsızlandırmaya başladık ve Gazze yurttaşlarına güvenlik ve emniyet duygusunu yeniden kazandırmayı umuyoruz. Çocukları yeniden okula yollamak, temel hizmetleri yeniden işler hale getirmek ve halkımız için uzun vadeli ekonomik kazanımlar sağlamak istiyoruz.

Seçimleri kazandığımız zaman beyan ettiğimiz amacımız, reforma gitmek, yolsuzluğa son vermek ve halkımıza ekonomik refah getirmekti. Bizim tek odağımız Filistinlilerin hakları ve iyi yönetim. Şimdi, cemaatimiz içinde, iç çekişmeye son vermenin yolunu örecek ve Mart’ta Hamas üyesi olmayan kişilerce kaçırılması Filistin halkının şerefinde bir leke olarak duran Britanyalı gazeteci Alan Johnston’un salıverilmesini sağlayacak bir barış ve asayiş iklimi oluşturmayı umuyoruz.

Filistin’i ikiye bölmeye ve Hamas’ı aşırı ve tehlikeli bir güç olarak tanıtmaya yönelik girişimleri reddediyoruz. Hala uzun dönemli bir ateşkese gitmek için bir şans olduğuna inanmaya devam ediyoruz. Ancak uluslararası toplum Hamas’ı adam akıllı muhatap almadıkça bu gerçekleşmeyecek.

Bizi marjinalleştirmeye, halkımızı açlıkla boyun eğmeye zorlamaya ya da bize askeri saldırı düzenlemeye yönelik daha fazla herhangi bir çaba, Birleşik Devletler ve İsrail hükümetlerinin gerçekte şiddetin son bulmasını görmek gibi bir dertleri olmadığını ortaya koyacaktır. Tarafsız gözlemciler, gelecek birkaç hafta içinde tarafların gerçek niyetleri hakkında kendi kararlarını vereceklerdir.

*Ahmet Yusuf, geçtiğimiz yıl Filistin başbakanı olan İsmail Haniye’nin politika danışmanıdır.

20 Haziran 2007

[New York Times’ta yayınlanan İngilizce’sinden Sendika.Org tarafından çevrilmiştir]